Tertipli oyuncaklar

Ne zamanki emeklemeye başladı oyuncak adedi arttı ve ev dağılmaya başladı. Etrafta ne kadar çok oyuncak varsa ilgisi de o oranda dağılıyor, bu sefer ne yapacağını şaşırıyor.

Şimdi 16 aylık ve yürümeye başladı. Evde iş yapabilmek için onun tek başına oyalanabiliyor olması gerek. Oyun grubundan da öğrendiğim şu. Oyuncakları kendi kategorilerine göre gruplamak ve saklamak. Kutu en güzel çözüm, toplaması da kolay. Çocuğun önüne bir kutu oyuncak koymak ve diğerlerini saklamak, sıkılıp oynamayı bıraktığında da kaldırmak… İnanamazsınız oynadığı süre ne kadar fark ediyor.

Diyelim mutfakta iş yapıyorum, ona da tencere kapak kaşık veriyorum bir de komut, mesela karıştır veya plastik kapları iç içe koy gibi, 15 dakika falan gidiyor.

Ben arabaları, kitapları, yapbozları, küpleri ve müzik oyuncaklarını ayrı grupladım. Etrafta daimi olarak bir top ve bir iki kitap duruyor. Birkaç günde bir kutuları değiştirerek çıkarıyorum salonda bırakıyorum. Kendi odasında duran oyuncaklar sabit olarak yerlerinde duruyor, salona ise sürekli farklı kutular çıkıyor. Sakın yanlış anlamayın ev oyuncak müzesi gibi değil sadece grupları çok.

Hem oyuncaklar sürekli göz önünde durmadığı için yeni çıkan oyuncakları tekrar gördüğü için seviniyor hem de daha uzun süre konsantre olabiliyor.

Bir arkadaşı geldiğinde de bu çok işe yarıyor. Etraf çok dağılmıyor. Ayrı ayrı olduğu için de toplaması kolay oluyor.

Bir de erkek çocuklar için tamirat işleri pek keyifli bir uğraş. Bunu da yeni keşfettim monte edilebilen oyuncakları onun önünde demonte edip bırakıyorum sonra saatlerce bırak uğraşsın.
Sıkıldığında da onun önünde monte ediyorum. Deneyin çok sevimli oluyorlar, allahım o ne ciddiyet oyun değil iş! (tabii küçük parçaları ortada bırakmayın)

Ayrılmak istemediği bir oyuncak varsa (yatağındaki sabit arkadaşları hariç) onlara güle güle deyip arkalarından el sallıyoruz. Bu alışkanlık dışarıda de çok faydalı, mesela başka bir çocuğun oyuncağı ile oynadı geri vermek zorunda ama istemiyor. O zaman mızırdansa dahi arkasından el sallayarak geri veriyor, kendini de avutmuş oluyor, elbet tekrar görüşeceğiz diye.