Okul kapanmaya yakın evi değiştirmemiz icap etti. Bu arada bir pedagoga danışmak istedik. İyi ki de istemişiz, küçük de olsa önemli ipuçları verdi.
Söylediği en önemli detay odasını eşyaları eski de olsa, perdesi kısa da gelse aynen taşıyın ve mümkün olduğunca eski odasına benzettin.
Diğeri de, (taşınır taşınmaz tatile gideceğimiz için) evin içinde fotoğraflarını çekin. Tatildeyken akrabalara, eşe dosta bunları gösterip yeni evin varlığını unutmamasını sağlayın. Döndüğünde unutmuş olabilir, hayal kırıklığı yaşayabilir.
Ev aramaya başladığımız süreçte zaten ev içindeki en koyu sohbet konusu taşınmaydı, haliyle bolca kulak misafiri olma şansı oldu. Onun haricinde bizimkini kimseye bırakamayacağım için, ev bakmaya onu da götürdüm. Beğendiklerimize üçümüz beraber bakmaya gittik.
Taşınma öncesinde boya olurken de beraber gelip baktık. Onun haricinde de bolca konu üzerinde konuştuk. Yardıma da anneannesi geldi, bizde kaldı. Halinden gayet memnun gibiydi.
Taşınma sabahı kahvaltıdan sonra her zamanki gibi ben onu okuluna bıraktım. Saat 11 gibi okuldan bir telefon geldi. Sınıfta boyama yaparken uyuyakalmış, isterseniz gelin alın diye. Elbette bir çocuk uyuyakalabilir ama bizimki o saatte, sınıfta onca arkadaşı varken bir tuhaf geldi. Aldım getirdim onu… Sonrasında her şey normal devam etti, bir şey çıkmadı. Bir daha da bu şekilde uyuya kalmadı.
İlk başlarda anneannesi evde olduğu için cazip geliyordu ama genel olarak evde oturmak istemedi. Sürekli dışarı çıkalım, gezelim gibi tekliflerle geliyordu.
Neyse ki araya tatil girdi. Dönüşte yeni eve gidiyoruz di mi? eskisine gitmeyelim dedi… Bizim de içimize sular serpildi.