2 yaş oyuncakları (ben benimkinden yola çıkıyorum)

Arabalar, daha çok Eminönü alt geçitte satılan eski model arabaların minikleri. Çok çabuk parçalanıp kırılıyorlar ama en makbul olanı gene onlar…

Trenler ve rayları, IKEA nın tahtadan yapılmış, rayları kendi monte edebileceği kadar basit, lokomotif ve vagonları mıknatısla birbirini tutan bir seti var…

Yap boz, ahşap yap bozlar başlangıç için ideal. Karton olanların hakimiyeti zor oluyor. Ama alıştıktan 2li 3lü 5li az parçalı karton olanlar da epey oyalıyor.

Yürürken sürmek için bir el arabası, tek tekerlek, oyuncak puset… Yazın file içinde kova kürek takımı içinden çıkan kendi boyutuna uygun el arabasından pek memnun kaldık. Plastik taşıması da rahat. Kış geldi daha küçük bir modele geçtik. Baloncudan aldığımız bir bastona tutturulmuş içinde çıngırağı olan tek tekerlek. Gene plastik, sürekli pusete takılı duruyor. Kendi başına yürürken yola konsantre olmasını sağlıyor.

Buzdolabı mıknatısları, harf, rakam, hayvan, şekiller değişik gruplarda bulmak mümkün. Ben de yeni fark ettim büyük kırtasiye, oyuncakçı ve çocuk eşyası satan dükkanlarda bulmak mümkün…

Flüt, gerçi davuldan daha çok kafa şişiriyor ama müzik aşkına katlanıyoruz. Normal herhangi bir flüt olur. Mother Care dekileri tavsiye ederim daha az sesi çıkıyor. Delikleri yok, onun yerine flütün alt ucunda bir top var onu çekince içindeki çubuk yer değiştiriyor ve melodi de değişiyor. Anlatabildim mi bilmiyorum ama o iyi işte…

Bizde yok ama oyuncak mutfakları da seviyor, tencere tava yemek yapmaca, su içermiş, yemek yermiş gibi yapmaktan hoşlanıyoruz… Oyuncakçılardan satılan ahşap sebze, meyve, bıçak, pizza, sushi setleri bile var… Bizde IKEA dan kumaş, süngerden yapılmış sandviç malzemeleri yapmışlar ondan var. Yermiş gibi yapıp buruşturup, tshirt ün içine atıyoruz, yedim mideye gitti diyoruz.

Tertipli oyuncaklar

Ne zamanki emeklemeye başladı oyuncak adedi arttı ve ev dağılmaya başladı. Etrafta ne kadar çok oyuncak varsa ilgisi de o oranda dağılıyor, bu sefer ne yapacağını şaşırıyor.

Şimdi 16 aylık ve yürümeye başladı. Evde iş yapabilmek için onun tek başına oyalanabiliyor olması gerek. Oyun grubundan da öğrendiğim şu. Oyuncakları kendi kategorilerine göre gruplamak ve saklamak. Kutu en güzel çözüm, toplaması da kolay. Çocuğun önüne bir kutu oyuncak koymak ve diğerlerini saklamak, sıkılıp oynamayı bıraktığında da kaldırmak… İnanamazsınız oynadığı süre ne kadar fark ediyor.

Diyelim mutfakta iş yapıyorum, ona da tencere kapak kaşık veriyorum bir de komut, mesela karıştır veya plastik kapları iç içe koy gibi, 15 dakika falan gidiyor.

Ben arabaları, kitapları, yapbozları, küpleri ve müzik oyuncaklarını ayrı grupladım. Etrafta daimi olarak bir top ve bir iki kitap duruyor. Birkaç günde bir kutuları değiştirerek çıkarıyorum salonda bırakıyorum. Kendi odasında duran oyuncaklar sabit olarak yerlerinde duruyor, salona ise sürekli farklı kutular çıkıyor. Sakın yanlış anlamayın ev oyuncak müzesi gibi değil sadece grupları çok.

Hem oyuncaklar sürekli göz önünde durmadığı için yeni çıkan oyuncakları tekrar gördüğü için seviniyor hem de daha uzun süre konsantre olabiliyor.

Bir arkadaşı geldiğinde de bu çok işe yarıyor. Etraf çok dağılmıyor. Ayrı ayrı olduğu için de toplaması kolay oluyor.

Bir de erkek çocuklar için tamirat işleri pek keyifli bir uğraş. Bunu da yeni keşfettim monte edilebilen oyuncakları onun önünde demonte edip bırakıyorum sonra saatlerce bırak uğraşsın.
Sıkıldığında da onun önünde monte ediyorum. Deneyin çok sevimli oluyorlar, allahım o ne ciddiyet oyun değil iş! (tabii küçük parçaları ortada bırakmayın)

Ayrılmak istemediği bir oyuncak varsa (yatağındaki sabit arkadaşları hariç) onlara güle güle deyip arkalarından el sallıyoruz. Bu alışkanlık dışarıda de çok faydalı, mesela başka bir çocuğun oyuncağı ile oynadı geri vermek zorunda ama istemiyor. O zaman mızırdansa dahi arkasından el sallayarak geri veriyor, kendini de avutmuş oluyor, elbet tekrar görüşeceğiz diye.