Bezi bırakmak

Banyo öncesinde, bezi açılınca oturağına çiş yapmaya başlamıştı. Gün içinde bezini kirlettiğinde de haber veriyor, ‘ay şimdi yaptım, geldi yapıyorum git buradan ‘ gibi emareleriyle 3 yaşına basmaya 1 ay kala bezi bırakmaya hazır olduğunu gösterdi.

Okulun son günleri olduğu için, oyuna dalar da kaza olursa arkadaşları yanında mahcup olmasın diye bekledim. Üstüne üstlük yeni taşınmıştık, pedagogu da yeni evine adaptasyon da etkili olur girişmeyin demişti…

Başlarda hareketlerinden anlayıp tuvalete gitmeye ben teşvik ettim. Hatta kucaklayıp yetiştirdim. 1 ya sonra kendisi haber verdi ve beraber gittik. İlk hafta evde çişe yetişebildik ama dışarıda bezliymiş gibi davranmaya devam etti, bolca kaza atlattık.

Bezi bıraktığımız ilk hafta tatile gittiğimiz için, seyahatimiz boyunca geceleri bez bağlamaya devam ettim. Bununla birlikte bezli ve bezsiz olmak arasındaki farkı anladı. Tuvaleti geldiğinde ‘anne bezim var mı, çiş yapabilir miyim?’ diye sorar oldu. Aslında bu tuvaletim geldi gidelim demesinin ilk adımıydı.

Tabii deniz kenarında mayoyla oynarken çiş yapmanın bir sakıncası yoktu. Bu durum kafaları biraz karıştırdı ve tuvaleti kullanma alışkanlığını edinmekte zorluk çekti. Mayo ve şort arasında onun için bir fark yoktu. Haliyle akşam olup giyinip oynamaya başlayınca gene kazalara maruz kaldık.

Bizim en büyük destekçimiz bir kitap oldu. Üst başını çıkarıp, giymeğe, sifonu çekmekten, el yıkamaya kadar tüm aşamaları kitaptaki bu iki çocukları örnek alıp yapar oldu. Onlara isim taktı, ‘bak çruçra ve trutra gibi yapıyorum, yapalım vs’ diye anlatarak işe koyuldu. Kitabın diğer bir faydalı kısmı da arkasındaki yıldızlama tablosu… Başardığı her adım için bir yıldız yapıştırması var. Tabii bizimki ilk seferden bütün daireleri yıldızla donatmak istedi, izin vermedim. Bu da yıldızları daha da değerli kıldı.

Daha ilk başından beri hep oturak tercih etti. Biz de tatil için portatif, taşınabilir bir tane aldık. Hem tuvaletin üzerine adaptör olabiliyor, hem de poşet takıp oturak olarak da kullanılabiliyor. Gerçekten çok faydasını gördüm. Dışarıdayken hem tuvaletini bir yer bulup yetişene kadar tutması zor, hem de yabancı yerde girmek istemeyebiliyor. Bu portatif oturak sayesinde klozete de oturma rahatlığı edindi.

Bezi bırakma süreci tahmin ettiğim kadar ürkütücü olmadı. Tatil bitip eve döndükten sonra artık gece yatarken de bağlamadım ve bezi tamamen bırakmış olduk.

Soruyorum: Tuvalet eğitimi nasıl olacak?

12 inci ayda, rutin kontrolümüzde doktorumuz, düzenli olarak sabah ve akşam, lazımlığa oturtun. Bir vukuat olursa da ödüllendirin demişti. Bir iki kere denedim, başa çıkılacak iş değil. Kıçımız yer görmüyor ki zaten. Oturtabilene aşk olsun. Altını açınca kaçar, toparlamaya kalkarsın gene kaçar.

18 aylık oldu. Gene rutin kontrole gittik. Bu sefer iki saate bir oturtun, oturmuyorsa kavanoz tutun. Bir vukuat olursa ödüllendirin dedi.

Ben ilk heves denedim, ne iki saatte biri, günde 2 kere yapmak bile ayrı bir organizasyon. Evden çıkmamak lazım, sürekli altını aç – kapa, sürekli bir kovalamaca ya dönüşüyor.

Lazımlığı gösterip çiş diyor, ama o kadar. Altını açınca, çişi de varsa kaçıp, bir kenara gidiyor beni çağırıyor. Tam o sırada vukuat oluyor da, gene cami duvarına oluyor. Yakalayamıyorum.

Bu iş böyle midir? Bu bir süreç bunu anlıyorum. Sonuçta kasları tuvaletini tutabilecek kadar gelişmeden, bezi tamamen bırakmak mümkün değil. Bu süreç yorucu bir süreç, kaç kovala, yakala, temizle giydir üzerine kurulu.

Yapmaya çalıştığımdan pek emin olamadım. Tecrübesi olan varsa paylaşırsa sevinirim. Ben bir şeyler keşfedersem eklerim.