Pusette 2 inci round

Denildiği gibi çocuk ağırlaşınca, 2 yaş civarında baston pusete geçmek gerekiyormuş.

21 ay boyunca yağmur çamur, taş toprak demeden benimkini gayet konforlu taşıyan, tüm çantalarımı yüklediğim emektar bebek arabamızı emekliye ayırdım. Artık sola çekmeye, lastiği patlak bisiklet gibi hantallaştı. Normalde kat ettiğimiz yollar uzun gelmeye, iterken zorlanmaya başlamıştım.

Baston puset denilen hafif, küçük tekerlekli, amortisör gibi kaygıları olmayan, katlandığında yer kaplamayacak bir puset arayışına girdim. Aklın yolu bir, fazla aranmaya da gerek yokmuş McClaren larda karar kıldık.

Ancak benim istediğim kadar hafif ve küçük olanlardan alamadık, çünkü arabaların taşıma kapasiteleri varmış. Bizim emektar da sadece 15 kiloya kadar taşıyabiliyormuş.

Ortalama bir çocuğun 3 yaşında max 18 kilo olacağı var sayılıyor herhalde, bütün pusetlerde 15 kiloya kadar ibaresini görünce şaşırdım. Bizimki şimdiden 15’e yaklaştı, bu çocuk artık pusete binemeyecek mi anlamadım. Satıcı kız da pek yardımcı olmadı, konuya sadece garanti dahilinde tamire gelen, fazla kilo yüzünden patlamış arabalar açısından bakıyordu. Madem öyle almayın demeye getirdi. (Ümraniye Carrefour Joker)

Biz gene de göz kararı, bize sağlam görünen, bizimkinin de sığdığı bir tanesini aldık. Bugün başka bir mağazada sordum, nedir bu işin aslı astarı diye.

Avrupa standartlarında 15 kiloya kadar sınır yazılması zorunluymuş. Sanırım üstüne asılan çanta, alta konan poşetleri falan da göz önünde bulunduruyorlar. Ama etiketin üzerinde 15kg/55Lbr yazılı. Amerikan standartlarında ise, işte o 55 Lbr yani 25 kiloya filan denk geliyor, geçerliymiş. Yani çocuk 25 kiloysa pusetin üstüne daha fazla yük bindirme, çanta takma demeye getiriyorlar. Gene de bu muammanın aydınlanmasına sevindim, 15 kilo sınırı bizi pusetsiz bırakacaktı.

Ancak söylemem lazım, oturanın konforu hiç düşünülmemiş. Tüm sarsıntıyı olduğu gibi alıyor. Bizimki uzun mesafe gidince inmek istiyor. Alışamadık henüz. Ama sanıyorum pusette uyuması icap ettiğinde daha rahat uykuya geçebilecek. O kadar sarsıntıya ben bile uyurum.

Bebeğin ilk alışverişi

Bebek alışverişi

Evde fazla eşyaya tahammül edemediğim, ancak alışverişte kendimden geçeceğimi bildiğim için hamileyken çokça dükkan gezdim. Zaman geçtikçe de, ilk hevesin ne kadar sömürüldüğünü anladım. Ama ben de sömürüldüm.

Bebek yatağı bile ilk etapta alınması gereken bir eşya değilmiş. Çünkü ilk 3 ay sürekli emzirildiğinden, bebek annenin yanında yatıyor.

Öncelikle sadece park yatak bile yeterli olurmuş. Ben, beşik yerine pusetin portbebesini kullandım. Çok da rahat ettim. Hem evin içinde, bebek uyurken rahatça yer değiştirebildik, hem de araba da yatarak seyahat etti. Ev ziyaretlerine gittiğimizde yabancılık çekmedi filan.

Aslında park yatak da, uzun bir süre çok amaçlı kullanılabilir. Hem beşik, hem yatak, ileriki dönemlerde de park olarak. Artık aksesuarlarıyla da farklı bir sürü fonksiyonlar kazandırmışlar. Alt değiştirme ünitesi, beşik gibi sallayabilmek için ek ayak, tepede oyuncak asılabilecek bir aparat, müzik çalan aynı zamanda gece lambası olan bir zımbırtısı var da, var. Ek olarak bir şilte almak yeterli. Park yatağı seyahatte yatak olarak kullandık. Ama bizim evde esas fonksiyonu sabit oyun alanı olması. Gözüm üzerinde olamayacaksa, kısa süreli de olsa oraya bırakıyorum. İşte çok geç aldım, ilk zamanlarda fazlasıyla faydalanabilirmişim bilemedim.

Mesela çok geç aldığım bir şey de ana kucağı. Emekleyene kadar kullanılabiliyor. Bebeği nerdeysen yanında taşıyorsun ve güvenli. Eğimli durduğu için etrafı da izleyebiliyor, üstündeki oyuncaklarla oynamak için bolca hareket ediyor.

En azından alt değiştirme ünitesi almadım. İyi de yapmışım, benimki inanılmaz hareketli. En fazla 6 ay kullanabilecekmişim. Bizimkinin altını ancak oturtup bacağıma yatırınca değiştirebiliyorum yoksa kaçıyor.

Dolap olarak da sadece büyük çekmeceli bir şifonyer aldık. Ancak 1 yaşından sonra asılabilecek kıyafetleri oldu. Bütün eşyaları el kadar minicik zaten… Sonra oyuncaklar çoğalınca bir sandık ve plastik kutular yeterli oldu.

Oturduğumuz evde küvet olmadığı için plastik küvet aldık. Hala da kullanıyoruz. 6 aya kadar küvetin ayaklarını takılı kullandık. Artık yere koydum orda yıkıyorum ama biraz zor oluyor, İnsanın beli tutuluyor.

Mama sandalyesin de, dışarıda çok rastlıyorum, IKEA nın kini alsak yeterde artarmış. Çok basit ve kullanışlı yapmışlar. Teferruatlı, uzay aracı gibi olanlardan var bizde, hiç gerek yokmuş mesela.

Puset ise başlı başına bir olay, özellikle Türkiye yol koşullarında bebek arabası kullanmak zaten mümkün olmuyor. En hafif ve ucuzunu almak, fanteziye kaçmamak gerek herhalde.

Detaylara girmek gerekirse de, doğum çantasına bile konması gereken sağma makinesi unutmamak gerek. Elektrikli veya pompalı olanlar var. Haliyle saklama kabı ve biberon alınması gerekenler listemde vardı.

Kıyafet, bakım ürünleridir onlara zaten hiç girmiyorum, o da canım herkesin kendi keyfi…

Ne çok aradım seni – Puset seçerken

Puset seçerken

Geçen gün bir arkadaşımıza ziyarete gittik. Arabadan inip, eve ziyarete gitmeden bir şeyler alalım istedim. Ancak şu İstanbul kaldırımlarında küçük tekerlekli pusetle yol almak ne mümkün. Bir tekerlek bir çukurda, diğeri havada offroad yaptık.

İstanbul’da sadece alışveriş merkezi gezecek imkânınız var, sokakta pusete ihtiyacınız yoksa hemen en hafif, küçük tekerlekli, tam yatabilen ucuzundan bir puset alın yorulmayın.

Ama çocukla sokağa çıkacağım derseniz, tabii oturduğunuz muhite bağlı, arka tekerlekleri büyük ve şişme olan, ama özellikle 4 tekerlekli olanlardan alın. 3 tekerleklilerin devrilme olasılığı, hele İstanbul’da çok yüksek. Tekerlek büyüklüğündeki fark, gerçekten konfora yansıyor. Hem kolay sürülüyor, hem de bebek rahat ediyor.

Biz 4 normal tekerlekli, 90 derece yatmayan, baston saplı, 10 kiloluk bir puset aldık. Tek sorunu pusetin çok alçak olması, iterken iki büklüm oluyorum, kamburum çıktı. Gerçi kendi koşullarımda arabadan memnun kaldım. Puset kısmı çıkabiliyor, üzerine istenirse portbebe veya araba koltuğu takılabiliyor. Doğumdan itibaren 3 ay boyunca portbebe’i, beşik olarak kullandım. 10 aya kadar da sadece araba koltuğu takılıydı, takıp, çıkarmak taşımak dert olmadı. Şimdi de normal puset olarak kullanıyorum.

Bizim yaşadığımız yer düzayak, engebe yok. Günlük turlar için yeterince konforlu, tam yatmasa da rahat da uyuyor. Ama dediğim gibi normal İstanbul koşullarında, imkân yok ben o pusetle bir yere gidemezmişim onu anladım. Kuma, kara da girmez bizim puset.

Eğer arabaya takmak için ihtiyaç yoksa araba koltuğu alınması şart değil bence. 4 aylıktan itibaren altında ince bir yastık takviyesi ile puseti kullanmak pek mümkün. Veya koltuk arabada sabit kalabilir.

Tabii şunu da unutmamak lazım, büyük 4 tekerlekli arabalar oldukça ağır ve katlandığında fazla yer kaplıyor. Çocuk büyüdükçe, itmek de zorlaşıyor. Bu tip pusetlerin kullanım ömrü gördüğüm kadarıyla en fazla 2 yaşına kadar. Sonrasında herkes en hafif, en küçük McClaren pusetlerden alıyor.

Bir de aksesuarlara da dikkat etmek lazım. Günlük kullanımda aksesuarlar fark yaratıyor, bazı markalarda hepsi dâhil satılıyor. Yağmurluk, sineklik, kışlık tulum, anne çantası, çanta takma kopçası, alışveriş filesi vb. Gerçi hepsini ayrı satın almak mümkün.

Ben puseti alırken epey bir mesai harcamıştım. Çevremde bebekli kimse olmadığı için deneme sürüşleri yapamadım. Yoldan geçenlere fikirlerini sordum. Geçenlerde bir çift de bana gelip sordu memnun musunuz diye? Çok hoşuma gitti. Hey gidi günler hey!