Yeni bir yer: Çocuk oyun alanı ve annelere kahve / Rettocafe

Bir arkadaşımız vesile oldu ve sınıf annelerini organize edip yeni açılmış bir kafede buluşturdu bizi. Sahil yolu üzerinde sanırım muhitin adı İdealtepe oluyor, oldukça geniş gün ışığı alan, yeni açıldığı için temiz pırıl pırıl bir mekan.

İnternet sayfalarında çocuk oyun alanının fotoğrafını koymamışlar ama benim gittiklerim arasında kapalı ve sabit kurulmuş en geniş oyun alanı.

Çocuklar çılgınlar gibi eğlendi, top havuzu, trambolin, şişme oyun parkurları, tüneller, köprüler… Başlarında iki abla vardı, gerçi kalabalık olsa tek başına içeri bırakabilir miydim emin değilim ama zaten sadece bizim çocuklar vardı sorun olmadı. Sonradan gelen minik ablalar da bizimkilere gözkulak oldular…

Sadece oyun alanı biraz serin gibi, girişte ayakkabılar çıkartılıyor. Ev ayakkabısı veya kalın çorap olsa içiniz daha rahat edebilir. Klima da çok esiyordu, alan geniş olduğu için üstlerine geldiğini sanmıyorum.

Oyun alanı ücretli. Kafe bölümü de hiç fena değil. Kahvaltı da varmış, hafta sonu sabah kahvaltısı için güzel bir buluşma mekanı olabilir. Ben kahve içtim ki güzeldi, benim ufaklık tost yedi o yüzden yemekler konusunda bir fikir yürütemiyorum.

İki tane anne çocukların doğum gününü kutlamak için şimdiden rezervasyon yaptırdılar.

Otopark sorunu da yok.

http://rettocafe.com/?page_id=13

İstanbul da 1 yaş ile gezinti deneyimleri

İstanbul da günlük gezintiler

Yürümeye başladıktan sonra İstanbul’da fazlasıyla mekân olmasa da, sahillerde yürüyüş en iyi alternatif bence… Caddebostan sahil, Bebek Kuruçeşme sahil yolu, Tarabya, Florya sahilleri vb.

Güzel İstanbul’umun pek nadide sahillerindeki kumsallar da yeni yürüyen çocuklar için güvenle eğlenebilecekleri alanlar. Caddebostan Sahil Plajları, Demirciköy, Kilyos civarındaki ‘beach’ ler yağışsız havalarda keyifli olur. Bahar ve kışların sıcak olduğu günlerde tavsiye ederim çünkü kalabalık olmaz. Top, tırmık, kova gibi oyuncaklar, bir piknik battaniyesi, küçük atıştırmalıkları da unutmamak lazım.

Geçenlerde, CKM de bir klasik müzik konseri öncesinde orkestranın provasına girdik. Tahminimden de çok seyirci vardı. Bebek olunca tüm kapılar açılıyor, 2 dakika çocuk baksın dedim aldılar. Neyse 10 dakika kadar, sessiz olabildiğimizce kaldık. Simdi orkestra şefi taklidi yapmaya başladı.

İstanbul’da fark etmesek de bolca kasır, mesire yeri, saray vb var. Hem fiyat olarak uygunlar, hem de muhteşem düzenli bahçeleri var, içerisinde de genelde çocuk oyun parkları bulunuyor. Yıldız parkındaki saraylar, Emirgan Köşkü vb…

Ayrıca Polonezköy’de piknik park diye bir yer keşfettik. İçinde devekuşundan, kanguruya bir sürü hayvan görmek mümkün, kendin pişir kendin ye konseptinde, bakımsız, ama güzel havalarda nefes alınabilecek aile mekânı.

Diğer bir gezi denememiz de Atlı spor kulübüneydi. Avrupa yakasında Maslak’ta, Anadolu yakasında ise gene Ömerli taraflarında var sanırım, ayrıca Veliefendi hipodromu da ayrı bir keyif henüz yarışları izlemedik ama gidilecekler listemde o da var. Aman dikkat Pazartesi günleri at camiası kapalıymış, bizim ilk gidişimiz bir hüsran oldu.

Turkuazoo, büyük akvaryum yeni açıldı, aktivite arayan anne olarak hemen koşup gittim. Bize biraz erkenmiş, dalgıcı görene kadar pek ilgisini çekmedi. 2 3 yaş ve büyüklerine belki daha uygun olur. Ama görülmeye değer.

Henüz gitmediğimiz ama tavsiye edilen Koç Müzesi var, çocuklar için interaktif alanlar bulunuyormuş. Minyatürk’de listemizde beklemede olanlardan.

Havalar güzelken yazları ve baharları sokaklar daha bir şen oluyor. Ama yürüyen çocuğa uygunluk açısından henüz tecrübe etmediğim için daha yazamıyorum. Hele bir yaz olsun, jazz’la sabah kahvaltıları, Bebek festivali vb deneyip, notlarıma ekleyeceğim.